duyuru

serverlerımız bir süreliğine bakıma girmiştir en yakın zaman güncel haberler tekrar hizmetinize girecektir. haber sistemimiz en yakın zamanda aktif hale gelecektir. http://www.finaskafe.blogspot.com/ ile tekrar yayına başlıyıp kaldığımız yerden devam edeceğiz. şimdilik http://www.habervaktim.com/ ve http://www.samanyoluhaber.com/ , http://www.haber7.com/ com gibi sitelere girerek haberleri okuyabilir yada sayfamızdaki java scriptleri kullanarak etkin haberlerden faydalanabilirsiniz.en yakın zaman da görüşmek dileğiyle ......

ÖSYM eleman alacak





Özel dershanelerde veya eğitim kurumlarında çalışmamış, sınavlarla ilgili yayını bulunmayan personel aranıyor...(ösym) sınav hizmetleri uzmanı'' olarak görevlendirmek üzere, özel dershanelerde veya eğitim kurumlarında çalışmamış, sınavlarla ilgili yayını bulunmayan 6 sözleşmeli personel alacak.ÖSYM, personel alımı ilanı verdi. İlanda, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesi kapsamında 6 Haziran 1978 tarih ve 7/15754 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar ile ek ve değişiklikleri çerçevesinde sınav hizmetleri uzmanı alınacağı duyuruldu.Bu çerçevede, Biyoloji alanında üniversitelerin Biyoloji bölümünden mezun 2, Coğrafya alanında Coğrafya ve Coğrafya Öğretmenliği bölümlerinden mezun 2, İstatistik alanında İstatistik bölümünden mezun 1 ve Programlama alanında Bilgisayar Bilimleri, Yazılım Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği veya Elektronik Mühendisliği bölümlerinden mezun 1 kişi sınav hizmetleri uzmanı olarak görevlendirilecek.Adaylarda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48. maddesindeki şartların yanı sıra, KPSS'de az 70 puan almış olma koşulu aranıyor.EĞİTİM ALANINDA ÇALIŞMAMIŞ OLMALIİlanda ayrıca, adayların özel dershane veya özel eğitim kurumlarında çalışmamış olması, ÖSYM tarafından yapılan sınavlara yönelik soru kitabı veya başka yayını bulunmaması gerektiği de vurgulandı.Adaylar başvurularını istenen belgelerle birlikte şahsen veya postayla 7 Eylül 2011'e kadar ÖSYM'ye yapabilecekler.Başvurusu kabul edilen adaylara, 14 Eylül 2011 tarihinde mülakat yeri ve saati bildirilecek. Mülakatta adayların bölümleri ile ilgili bilgileri, ifade, kavrama, yorum ve temsil yetenekleri ölçülecek. 100 tam puan üzerinden 70 ve üzerinde puan alan aday mülakatta başarılı sayılacak.

Kuru fasülye fiyatlarında büyük artış

Türkiye'de kuru fasulye üretiminin yüzde 12'sini karşılayan Konya'nın Çumra ilçesinde bu yıl ekim alanlarında yaşanan yüzde 15-20 civarında azalmanın, kuru fasulyenin fiyatında yüzde 50'ye varan artışlara neden olduğu bildirildi.


Çumra Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Üzeyir Arık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçede her yıl yaklaşık 2 bin çiftçinin, 80 bin dekar alanda kuru fasulye ektiğini söyledi.Kuru fasulyenin kavun ile beraber Çumra'nın en önemli markası olduğunu ifade eden Arık, Türkiye'deki 200 bin ton toplam kuru fasulye üretiminin yaklaşık yüzde 12'lik kısmı olan 25 bin tonunun ilçeden karşılandığını belirtti.Arık, Çumra'da üretimi yapılan kuru fasulye çeşitlerinin başında ''şeker'', ''dermason'', ''horoz'', ''Kanada'', ''battal'' ve ''çalı''nın geldiğini dile getirerek, sertifikalı tohum kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini bildirdi.Kuru fasulye üretiminin kısa dönemde yapılsa da yoğun bir emek gerektirdiğini vurgulayan Arık, yoğun emeğe karşın son yapılan maliyet hesaplamalarında kuru fasulye karlılığının, buğdayla eşit olduğuna, mısır ve ayçiçeğine göre ise oldukça düşük kaldığına dikkati çekti.Arık, piyasada oluşan düşük fiyatın yanı sıra alternatif ürünlere yöneliş nedeniyle bu yıl ekim alanlarında yüzde 15-20 civarında azalma yaşandığını dile getirerek, ''2011 yılında kuru fasulye üretimine alternatif olarak yağlık ayçiçeği, silajlık ve danelik mısır üretimi artış gösterdi. Çiftçiler, kuru fasulyedeki hastalık riski, işçi teminindeki güçlük, hasat mevsiminin yağışlı döneme kalması gibi riskli durumları da düşünerek ekimden uzaklaştı'' dedi.-BİR MİKTAR DAHA ARTABİLİR-Üretimdeki düşüşün, daha çok dar gelirlinin sofrasını süsleyen kuru fasulyenin fiyatında önemli miktarda artışlara neden olacağını ifade eden Arık, ''Üretimdeki düşüşe bağlı olarak geçen yıl kilogramda 1,20 lira olan üretici fiyatı, bu yıl ilk alımlarda yüzde 50 artışla 1,80 liradan gerçekleşti'' diye konuştu.İlçede kuru fasulye hasadının 15 Ağustos'ta başladığını ve Eylül sonuna kadar devam edeceğini dile getiren Arık, üretici fiyatlarının bir miktar daha artarak 2 lirayı bulmasını beklediklerini belirtti.Arık, kuru fasulyede, üretim gücü ve potansiyeli dikkate alınarak Tarımsal Üretici Birliği kurulması gerektiğini sözlerine ekledi.(ahaber.com.tr den alınmıştır)
Japon Kredi Derecelendirme Kuruluşu JSR-Eurasia Rating, yaptığı basın duyurusunda Bimeks'in Uzun Vadeli Ulusal notunu BBB' ye, Uzun Vadeli Uluslararası Yabancı Para Notunu da ülke tavanı olan BB' ye yükselttiğini açıkladı.
GfK Retail and Technology'nin perakende paneli verilerine dayanılarak hazırlanan raporda, Tüketici Teknolojisi Ürünleri pazarı 2011 yılının ilk yarısını geçen yıla göre yüzde 25 artışla 10,6 milyar TL değer ile sonlandırdığı açıklandı. Pazarın güçlü perakende markaları arasında yer alan Bimeks ise %40'lık bir artışla pazarın en hızlı büyüyen şirketleri arasına girmiştir.2011'in ilk 7 ayında 16 mağaza açılışı gerçekleştiren Bimeks, toplam satış alanını 30.000 metrekareye çıkarmıştır.
Türkiye'de teknoloji perakendeciliği sektöründe, alışveriş merkezlerinde mağaza açmak, organize teknoloji perakendeciliğini başlatmak, 2007 ve 2008 yıllarında en hızlı büyüyen şirket olmak, geniş alan ve tek katta Türkiye'nin en büyük teknoloji mağazasını açmak, iş ortağına stok yönetimi mesuliyeti vermeyen franchise modelini hayata geçirmek, gibi birçok ticari ilke imzasını koymuş olan Bimeks geçtiğimiz yılın Haziran ayında kurumsal derecelendirmeye tabi olan ilk ve tek firma olmuştur.

2011 yılı Mart ayında notlarının görünümü yukarı doğru revize edilen Bimeks, hızla büyümeye devam etmektedir. Bimeks'teki gelişmeleri takip eden Kredi derecelendirme kuruluşu JSR_Er, 5 aylık kısa bir süre içinde Bimeks'in kredi notunu yeniden arttırdığını duyurmuştur.
JSR-Er, Basın duyurusunda, "BİMEKS Bilgi İşlem ve Dış Ticaret A.Ş.'nin 2011 yılı Nisan ayı içerisinde hisselerinin bir kısmının İMKB'de halka arz edilmesiyle elde etmiş olduğu likidite olanağının 2011 yılı faaliyetlerine yansımaları şirket performansına önemli katkılar sağlamıştır. Sermaye artırımı ve hisse emisyon primi kaynaklı girişlerle öz kaynaklarında önemli artışlar sağlanması, coğrafi olarak yaygınlaşması ve satış noktalarının artırılması gibi etkin yöntemlerle büyümesini sürdürdüğü ve bu pozitif ivmenin artarak devam ettiği görülmektedir.
Borçluluk bileşiminin olumlu yönde etkilenmesi ve içsel likidite oranlarının daha da iyileşmesi sebepleriyle Şirketin içsel kaynak yaratma kapasitesi artmıştır. Bu kapsamda; Bimeks'in Uzun Vadeli Ulusal notu JCR-ER tarafından BBB-(Trk)'den BBB(Trk)'ye ve Uzun Vadeli Uluslararası Yabancı Para Notu BB-(Trk)'den ülke tavanı olan BB(Trk)'ye yukarı revize edilmiş olup tüm notlarının görünümleri ise "Stabil" olarak belirlenmiştir" ifadelerine yer vermiştir.
Büyüme oranı yüzde 25 olan toplam teknoloji pazarında yüzde 40'lık bir büyümeyle başarılı bir yıl geçiren Bimeks, her ilde en az bir Bimeks olana dek açılışlarına devam edecek. Tüm yurda teknolojiyi en iyi fiyat garantisiyle götüren Bimeks kendi özelinde yeniliklere ve gelişmeye önem vererek teknoloji perakendeciliği sektörüne ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaya devam edecektir.




Rusyanın başyapıtlarına Aspen dokunuşu


Aspen yapı ve zemin sistemlerinin zeminden, tavanına kadar iç mimarisine hayat verdiği yapılar arasında Toshiba, Pfizer, Novartis, Henkel gibi dünya devlerinin Rusya Gn. Md. Binaları bulunuyor.Yapıları mimari harikalara dönüştüren Aspen, çeyrek asırdır dünyanın sayısız noktasındaki dev projelerde yerini alıyor. Birçok başkentte hayata geçirdiği önemli projelerle adını duyuran Aspen, Rusya'nın başkenti Moskova'da bulunan prestijli yapılarında yerini almaya devam ediyor.

Teknoloji ve bilişim devi Toshiba'dan, ilaç devleri Pfizer ve Novartis'e, Henkel'e kadar sayısız dev, Rusya genel müdürlük binalarını Aspen'e emanet ediyor. Aspen'in zeminlerinden tavanlarına kadar iç mimarisine hayat verdiği yapılar arasında Moskova'nın en prestijli üç iş merkezi Moskow City, Sadovava Plaza Moskow ve Paveltskaya Plaza'da bulunuyor.
İş hayatının ciddi yapısına heyecan, estetik ve kalite unsurlarının mükemmel uyumunu yansıtan hareketli, şeffaf bölme duvarlar, asma tavanlar ve zemin sistemleriyle benzersiz bir anlayış kazandıran Aspen, yıllardır Türkiye'yi uluslararası arenada başarıyla temsil ediyor.(iha.com.tr)



Avrupa, Çin'e verdiği siparişleri Türkiye'ye kaydırıyor
ARİFE KABİL İSTANBUL - 22.08.2011

Güngören Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜSİAD) Başkanı Ekrem Ateş, Türkiye'de iş dünyasının, güçlü bir iktidara sahip olmanın avantajlarını yaşadığını söyledi
.
Ateş, "Türkiye'nin en büyük şansı, istikrarı yaşıyor olması. İstikrar olunca da onun avantajlarını her alanda görüyoruz." dedi. AK Partili Bülent Turan ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak'ın yanı sıra çok sayıda işadamı, GÜSİAD'in verdiği iftar yemeğinde bir araya geldi. İstanbul'da özellikle tekstil sektöründe önemli isimleri bünyesinde bulunduran dernek üyeleri, sektörün son dönemlerde çok iyi durumda olduğuna işaret etti. Dernek Başkanı Ekrem Ateş, "Bizim tekstilci üyelerimizden müşterileri çok memnunlar. Avrupalılar düne kadar Çin'e yaptırdıkları siparişlerini bugün Türkiye'ye kaydırmaya başladı. O noktada tekstil iyi durumda. Bu durum, istihdamı da artırıyor." şeklinde konuştu. Ateş, konuşmasında, KOSGEB'in imkânlarından iş dünyasının sadece yüzde 10 istifade ettiğine dikkat çekti. Derneklerin bu alanda KOBİ'lere ve küçük işletmelere sunulan prosedürlerin tamamlanması konusunda yol gösterdiğini vurgulayan Ateş, "Vatandaş, tek başına devletin sunduğu imkânlara ulaşamayabiliyor. Dernekler o konuda aracılık yapıyor." diye konuştu.






(22.08.2011 tarihli zaman.com.tr haberidir)



Bankamatikler, müşterisini el izinden tanıyacak
MEVLÜT KARABULUT ANKARA, CİHAN - 22.08.2011

Otomatik para çekme makinelerinden (ATM) artık el izi ile para çekme dönemi başlıyor.

Bankamatik ya da kredi kartı taşımadan, kart kaybetme endişesi yaşamadan bankamatikten tüm banka işlemleri yapılabilecek. Ziraat Bankası, biyometrik bankacılık hizmetini yakında faaliyete geçiriyor.
Bankamatiklerde özel olarak hazırlanan bölüme elini koyan müşteri, doğrudan banka işlemlerini yapacak. Bunun için müşteri, önce Ziraat Bankası'nın kuracağı merkezlerde el izini sisteme kaydettirecek. Vücut ısısına duyarlı olacak olan sistemde müşteri, bankamatikteki bölüme elini yerleştirecek. Doğrudan bankamatikteki bölümlere bağlanacak olan müşteri, buradan para çekme, yatırım, EFT, havale, fatura ödeme gibi birçok bankacılık işlemini gerçekleştirecek. Bankamatikte işlemi biten kullanıcılar, çıkış işlemini de ekranda beliren uyarı yazısıyla yapacak.
Banka yetkilileri, sistem üzerinde uzun süre çalışıldığını ve güvenlik yönünden her türlü tedbirin alındığını söyledi. Yetkililer, insanların avuç içlerindeki işaretlerin farklı farklı olduğuna işaret etti. Avuç içindeki damar yapısının hiçbir zaman değişmediğini vurgulayan yetkililer, bu sayede müşterilerin hayatları boyunca değişmeyecek, hatırlamak zorunda kalmayacakları ve kopyalanamayacak şifreyi taşıyacaklarını vurguladı.

İflasın eşiğinde aldığı fabrika şimdi 30 ülkeye ihracat yapıyor
fatih karakılıç bursa - 22.08.2011

Mali müşavir olarak defterini tuttuğu firmayı iflasın eşiğindeyken satın alan Hüseyin Bağcı, şu anda 30 ülkeye ihracat yapıyor.
Çalışanlarının maaşını ödeyemez haldeki şirketi Avrupa'nın en önemli oto aksesuar üreticileri arasına sokmayı başaran Omtek Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bağcı, "Alman ortağın buradan çekilip Çin ve Tayvan'a gitmesiyle firma darboğaza girmişti. Biz de zor durumdaki firmayı satın aldık. Bugün ABD başta olmak üzere Almanya, Fransa, İngiltere gibi 30 ülkeye ihracat yapıyoruz." dedi.
1995 yılında mali müşavir olarak iş hayatına atılan Hüseyin Bağcı, Bursa'da otomotiv aksesuarı üreten OMSA şirketinin de defterini tutmaya başladı. 2002 yılında OMSA'nın Alman büyük ortağının Türkiye'deki iş gücü maliyetlerini gerekçe göstererek yatırımını Tayvan ve Çin'e kaydırmasının ardından firmanın darboğaza girdiğini gören Bağcı, Avrupa'da marka değeri bulunduğunu düşündüğü şirketi satın aldı. Bursa'da 160 çalışanıyla otomobiller için krom, alüminyum, ahşap, karbon ve deri aksesuar üreten fabrika ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda, Rusya, Arjantin, Cezayir ve İran'ın yanı sıra Türk cumhuriyetlerinin de aralarında bulunduğu 30 ülkeye ihracat yapıyor. Yıllık 12 milyon Euro ciro yaptıklarını belirten Bağcı, paslanmaz otomotiv aksesuarında Avrupa'da bir numara olduklarını ifade etti. Hüseyin Bağcı, yıllık 12 milyon Euro'luk ciroyu artırma gayreti içinde olduklarını söyledi. (kaynak zaman.com.tr)




İflasın eşiğinde aldığı fabrika şimdi 30 ülkeye ihracat yapıyor
fatih karakılıç bursa - 22.08.2011

Mali müşavir olarak defterini tuttuğu firmayı iflasın eşiğindeyken satın alan Hüseyin Bağcı, şu anda 30 ülkeye ihracat yapıyor.

Çalışanlarının maaşını ödeyemez haldeki şirketi Avrupa'nın en önemli oto aksesuar üreticileri arasına sokmayı başaran Omtek Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bağcı, "Alman ortağın buradan çekilip Çin ve Tayvan'a gitmesiyle firma darboğaza girmişti. Biz de zor durumdaki firmayı satın aldık. Bugün ABD başta olmak üzere Almanya, Fransa, İngiltere gibi 30 ülkeye ihracat yapıyoruz." dedi.
1995 yılında mali müşavir olarak iş hayatına atılan Hüseyin Bağcı, Bursa'da otomotiv aksesuarı üreten OMSA şirketinin de defterini tutmaya başladı. 2002 yılında OMSA'nın Alman büyük ortağının Türkiye'deki iş gücü maliyetlerini gerekçe göstererek yatırımını Tayvan ve Çin'e kaydırmasının ardından firmanın darboğaza girdiğini gören Bağcı, Avrupa'da marka değeri bulunduğunu düşündüğü şirketi satın aldı. Bursa'da 160 çalışanıyla otomobiller için krom, alüminyum, ahşap, karbon ve deri aksesuar üreten fabrika ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda, Rusya, Arjantin, Cezayir ve İran'ın yanı sıra Türk cumhuriyetlerinin de aralarında bulunduğu 30 ülkeye ihracat yapıyor. Yıllık 12 milyon Euro ciro yaptıklarını belirten Bağcı, paslanmaz otomotiv aksesuarında Avrupa'da bir numara olduklarını ifade etti. Hüseyin Bağcı, yıllık 12 milyon Euro'luk ciroyu artırma gayreti içinde olduklarını söyledi. (zaman.com.tr 22.08.2011 tarihli haberi)



Merkez Bankası 6 alanda personel alacak
ANKARA AA - 22.08.2011

Merkez Bankası, bilgisayar uzman yardımcısı, denetçi yardımcısı, bilişim teknolojileri denetçi yardımcısı, araştırmacı, koruma ve güvenlik görevlisi alacak.

Banka, sözleşmeli olarak çalıştırılmak üzere alacağı bilgisayar uzman yardımcısı için bilgisayar mühendisliği programlarından mezun ya da bilgisayar mühendisliği programlarında lisansüstü eğitim almış, 30 yaşından büyük olmayanlar için sınav açacak. Sınav Ankara'da 8 Ekim 2011 tarihinde yapılacak. Banka'nın İdare Merkezi Denetim Genel Müdürlüğü'nde çalıştırılmak üzere alacağı denetçi yardımcısı sınavına ise 4 yıllık iktisat, işletme, hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler fakülteleri ile bankacılık, finans, iktisat, işletme, muhasebe, uluslararası ticaret, işletme mühendisliği, endüstri mühendisliği bölümlerinde lisans veya yüksek lisans eğitimi almış kişiler katılabilecek. Bilişim teknolojileri denetçi yardımcısı için ise; bilgisayar mühendisliği, elektronik mühendisliği, elektrik-elektronik mühendisliği, elektronik ve haberleşme mühendisliği, kontrol ve sistem mühendisliği, yönetim ve bilişim sistemleri bölümlerinde yüksek lisans eğitimi almış olma şartı aranacak. Sınav 1-2 Ekim'de Ankara'da yapılacak. MB, araştırmacı adaylarında da 4 yıllık iktisat, ekonometri, maliye, işletme, finans, işletme mühendisliği, endüstri mühendisliği veya istatistik bölümlerinde lisans veya iktisat, ekonometri, maliye, işletme veya finans alanlarında yüksek lisans eğitimi alma şartı istiyor. Bankanın sözleşmeli olarak çalıştırılmak üzere sınavla koruma ve güvenlik memuru alacağı da duyuruldu. Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Genel Müdürlüğü de sınavla 5 müfettiş yardımcısı alacak.


Otellerde 3 boyutlu sanal tur dönemi
BUĞRA KARDAN İSTANBUL CİHAN - 22.08.2011

Sektörel rehber sitesi 3D Location Earth.com, Ramazan Bayramı'nı tatil yörelerinde geçireceklere kalacakları oteli sanal olarak turlama imkânı sunuyor.
Sisteme kayıtlı yüzlerce otel, ulaşımdan bulundukları lokasyona, şehir merkezine ya da denize olan konumlarından yüzme havuzları, sosyal alanları ve odalarının konforuna kadar tüm detaylarıyla Google Earth'ten 3 boyutlu izlenebiliyor. 3D Location Earth.com'a girenler, bütçelerine uygun oteller arasından seçim yapabiliyor. Mekânın hem fotoğraflarını hem de 3 boyutlu iç ve dış görüntüsünü inceleyebiliyor. Ayrıca uygulamadaki 'Yürüyüş Modu' sayesinde otel içinde yürür gibi dolaşabiliyor. Beğendiği odanın manzarasını izleyip tatilini geçireceği otelde yerini anında ayırtabiliyor. Böylece, tatil öncesinde kalacağı otelin odaları, sunduğu imkânlar, bulunduğu bölge ve denize olan konumu gibi kritik konularda, herhangi bir kötü sürpizle karşılaşmamış oluyor. Ramazan Bayramı öncesinde üç boyutlu sanal otel turu için www.3DLocationEarth.com adresini ziyaret edebilirsiniz. (22.08.2011 Zaman.com haberidir)




Ramazan Bayramı süresince otel ve benzeri tesislerin tam doluluğa ulaşması bekleniyor. Turizmciler, Ramazan ayı öncesinde tatile çıkamayanların okulların geç açılmasını da fırsat bilerek bayram dönemine odaklandığını belirtiyor.


Tatilciler için bayram fırsat oldu, otel rezervasyonları doldu
ALİ RIZA KARASU İZMİR - 22.08.2011

Yaz tatilinin bir aylık kısmına denk gelen Ramazan ayı nedeniyle boşalan tatil bölgeleri bayramla birlikte yeniden hareketlenmeye hazırlanıyor. Tatilde deniz kenarlarının yanı sıra kültür ve yayla turizminin de ön plana çıktığı belirtilirken uçak, otobüs, feribot ve deniz otobüslerinde biletlerin şimdiden tükendiği dile getiriliyor.
Ramazan Bayramı'nın yaz tatiliyle birlikte değerlendirilmesi otellerdeki doluluk oranını zirveye taşıdı. Ramazan ayı nedeniyle tatilini öteleyen milyonlarca insan, birkaç gün için geçerli büyük bir ekonomik canlılığa yol açacak. Tatilin dokuz güne çıkacağı beklentisi, hazırlık yapanların ve bayramı memleketinde geçirmek isteyenlerin sayısını da artırdı. Planlarını buna göre yapanlar, tatil beldelerindeki otelleri doldurdu. Memleketine gidecek olanlar ise hava, kara ve deniz ulaşımında biletleri şimdiden bitirdi. Firmalar, ek seferler koymaya başladı.
Ramazan ayı sebebiyle tatilini erteleyen yerli turistler, bayramı fırsata çevirmeye çalışıyor. Hükümetin pazartesiye denk gelen arefe ile bayramdan sonraki ilk gün olan cumayı da tatil ilan etmesi durumunda süre dokuz güne çıkmış olacak. Bu yönde beklentisi olan turizmciler, paket turları ona göre hazırladı. Baracuda Tour Yönetim Kurulu Başkanı Cem Polatoğlu, deniz kıyısını tercih edenlerin otelleri doldurduğunu söyledi. Yurtiçinde yaz mevsimi sebebiyle kültür ve yayla turlarının büyük ilgi gördüğünü belirten Polatoğlu, "Karadeniz ve Yedi Göller revaçta, buraların turları doldu. Antalya başta olmak üzere sahil bölgelerindeki oteller de dolu. Özellikle sanatçılı otellerde yer kalmadı." dedi. Yurtdışında ise 400 Euro'nun altındaki ekonomik turların ve bin 500 Euro'nun üzerindeki lüks turların dolduğunu kaydeden Polatoğlu, ikisi arasında kalanların ise ilgi görmediğine dikkat çekti.
Otobüslerdeki yoğunluk, 26 Ağustos Cuma gününden itibaren başlıyor. Pazar ve pazartesi günü birçok firma ek seferler koyuyor. Pamukkale Turizm Genel Müdürü Mehmet Ali Akçın, Ramazan Bayramı yoğunluğunun etkisini gösterdiğini söyledi. Bütün hatlara ek seferler koyduklarını belirten Akçın, doluluk oranının yüzde 100'e ulaştığını, normal seferler için son biletleri satışa çıkardıklarını ifade etti. Artan maliyetlere ve yoğun rekabete rağmen geçen senenin fiyatlarıyla çalıştıklarını vurgulayarak, "Yoğunluk, özellikle sahil bölgelerindeki hatlarda yaşanıyor. Yıllık 7 milyondan fazla yolcuyu, 450'den fazla otobüsten oluşan filoyla taşıyoruz. Erken rezervasyon oranı, geçen yıla göre yüzde 45 arttı." şeklinde konuştu.
Ramazan dolayısıyla fiyatta yüzde 30, dolulukta ise yüzde 10'lara varan düşüş yaşanan Mersin yöresinde de turizm işletmecileri umutlarını Ramazan Bayramı'na bağladı. Çukurova Turistik Otelciler Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Kale, Ramazan'ın turizm sezonuna denk gelmesinden dolayı gerek doluluk gerekse fiyatta düşüş yaşandığını söyledi.


Engelliye tanınan araç hakkı istismar ediliyor
Bayram Kaya - Ankara - 21.08.2011

Engelli vatandaşların hayatlarını kolaylaştırmak için atılan adımlar istismar ediliyor.



Engellilerin ulaşım sıkıntılarını çözmek için 17 yıl önce çıkardığı vergisiz araç hakkını kötüye kullananlar devleti binlerce lira kayba uğratıyor. Devlet kurumları 1994 yılında Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nda yaptığı düzenleme ile binlerce engelli vatandaşa umut olmuştu. Kanunda yapılan değişiklikle, sakatlık derecesi yüzde 90 ve daha fazla olan engellilerin özel tertibat yaptırılması şartı olmaksızın Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ödemeden araç alabilmelerinin yolu açılmıştı. Engelliler için sıfır araçlarda yüzde 37'ye varan vergi indirimleri uygulanırken, beş yıl geçmeden de yeni bir aracın alınması engeli getirildi. Bu adımla birlikte, ülke genelindeki engelli vatandaşların ulaşım ihtiyacı karşılanırken, ikinci bir şahsın arabayı kullanma salahiyeti getirildi. Engellilerin satın aldıkları arabalardan vergi alınmazken, yapılan trafik hatalarından da ceza almalarının yolu kapatıldı. Ancak engellilere tanınan araç hakkı, son zamanlarda bazı çevrelerce suistimal ediliyor.
Anadolu'nun birçok şehrinde engelli vatandaşlara 3-4 bin lira verilip, onlar adına özel araçlar alınıyor. Engelli vatandaşlar adına araba satın alanlar, binlerce liralık Özel Tüketim Vergisi'nden de muaf oluyor. Bundan faydalanmak isteyen bazı kişiler, yatalak hastalar başta olmak üzere engelli vatandaşlar adına ruhsat alıyor. 5 yıl içerisinde aracın zamanının dolmasıyla birlikte de engelli vatandaşla birlikte yeni bir araç satın alıyor. Kanuni bir değişiklik olmadığı sürece de bu tarz yöntemlerin devam edeceğine dikkat çeken yetkililer, engelliler adına alınan ancak farklı kişiler tarafından kullanılan araçların emniyet tarafından tespit edilebileceğini belirtiyor. Yetkililer, ancak engelli bazı kişilerin "Bu benim şoförlüğümü yapıyor. Aracı kullanması için ben tahsis ettim." tarzı ifadelerinin alanlarını daralttığını belirtiyor.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkilileri de bu tarz suistimallerin yaşandığını doğruluyor. Kanunun özürlü vatandaşların aldığı araçları en yakınından bir kişinin kullanmasına imkan verdiğini belirten bir bakanlık yetkilisi, bunun tespitinde ise emniyete büyük bir görev düştüğünü kaydediyor. Kanunun kapsamının belli olduğuna dikkat çeken yetkili, Sanayi Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) bir araya gelerek ortak hareket etmesinin suistimalleri önleyeceğinin altını çiziyor.

'Yatırımcı krizdeki AB yerine Türkiye'yi tercih edecek '
Serkan Şahin Seattle, İstanbul - 21.08.2011


Güney Kore ve Amerika'ya ziyarette bulunan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, görüştüğü bakanların ve uluslararası şirketlerin CEO'larının Türkiye ekonomisi için olumlu görüş bildirdiğini söyledi. Çağlayan, Avrupa'nın krize girdiği bu dönemde, büyük şirketlerin yatırım için Türkiye'yi tercih edeceğini kaydetti.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye ekonomisinin dünyadan çok olumlu göründüğünü söyledi. Çağlayan dün Amerika ziyareti dönüşü Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, Güney Kore ve ABD temaslarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ziyaretlerde uluslararası şirketlerin CEO'larıyla görüştüğünü vurgulayan Bakan, "Gerek görüştüğüm Koreli bakanlar, gerek dünyanın en büyük Koreli şirketleri, 16 şirketin CEO'su, ABD'de ise görüştüğüm tüm şirketler ve bizim oradaki insanlarımız, şu anda Türkiye ekonomisinin ne kadar stabil olduğunu, ne kadar iyi olduğunu, bölgesinde Türkiye ekonomisinin ne kadar doğru bir şekilde yönetildiğini bize ifade etti." şeklinde konuştu.
Çağlayan, gezilerine davet ettiği muhalefet partisi milletvekillerinin bile Türkiye'nin dışarıdan görünümünü gördükleri zaman kendileriyle aynı görüşleri paylaştıklarını söyledi. Türkiye'ye ciddi bir şekilde uluslararası sermaye akını olacağını belirten Çağlayan, sanayide Türkiye'ye çok önemli geliş olacağını kaydetti. Bugün Avrupa ekonomisinin çok ciddi sıkıntı içinde olduğuna işaret eden Çağlayan, "Avrupa'daki sıkıntıdan dolayı operasyon kabiliyeti tükenen şirketler Türkiye'ye gelecekler." dedi. Avrupa'ya ihracat daralması yaşanabileceğini, ancak dünyanın Avrupa'dan ibaret olmadığını ifade eden Çağlayan, Uzakdoğu'ya ağırlık vereceklerini anlattı. Avrupa'nın krize girdiği bu dönemde, Avrupa'dan çok büyük şirketlerin Türkiye'ye gelip yatırım yapacağını söyleyen Çağlayan, "Birçok insan da Avrupa'daki bu krizden dolayı yatırımların Türkiye'ye gelmesinde aksama olacağını söylüyor. Ben tam tersini söylüyorum. Türkiye şu anda dünyada yatırım alacak en önemli merkezlerden biridir." dedi.
Ekonomi Bakanı Çağlayan Türkiye'ye, Boeing firmasının Türk Hava Yolları için ürettiği 777-30ER tipindeki uçağı ABD'nin Seattle kentinden teslim alarak döndü. Çağlayan, uçağın üretildiği fabrikadaki teslim töreninde yaptığı konuşmada da cari açığın birinci gündemi oluşturduğuna işaret ederek, Boeing yetkililerine şu mesajı verdi: "Artık Türkiye, ekonomisi güçlü ve dünyanın önemli bir devleti olarak bundan sonra yapacağı alımlarda Türk özel sektörünün bu uçakların yapımındaki katkısına göre değerlendirme yapacağız. Türkiye'nin bundan sonra alım yapacağı her şeyde mümkün olan en fazla yerli katkıyı arayacağız. Firmalarımız birbirinden kıymetli ve istediğiniz her türlü siparişi yapabilecek teknik donanıma, güce ve zekâya sahipler." Çağlayan, Türkiye'nin teknoloji firmaları TAİ, TUSAŞ, Havelsan ve Aselsan'ın yeterli bilgi birikimine sahip olduğunu kaydetti. Amerika'da çalışan Türklerin burada edindikleri tecrübelerle memleketlerine döneceklerinin avantaj sağladığına dikkat çeken Bakan, "Biz Türkiye kendi uçağını, kendi otomobilini yapacak derken ülkemizin siyasi, ekonomik istikrarına, mühendislerimize, tüm teknik elemanlarımıza güvenerek söylüyoruz. Kendi yapığımız uçakları kendi filomuzda gördüğümüz gün mutluluğumuz artacak." şeklinde konuştu.
THY'nin 177. uçağı filoya katıldı ,
Boeing'den cuma günü teslim alınan B777-300ER, dün filonun 177'nci uçağı olarak yerini aldı. Uçakta, 28 Business Class, 63 Comfort Class (Premium Economy) ve 246 Economy Class olmak üzere toplam 337 yolcu kapasitesi olan ve ortalama menzili 14 bin kilometre olan uçak, genellikle uzun hat uçuşlarında tercih ediliyor. THY, uzun menzilli filosunu genişletmek kapsamında 2009'da 777 modelinden 12 adet sipariş etmişti. 777, sahip olduğu yakıt verimliliği, güvenilirliği, menzil kapasitesi ile dünyanın en başarılı çift koridorlu, uzun menzilli uçağı kabul ediliyor. Boeing, 60'tan fazla havayolu şirketi tarafından üretim talebi gelen uçak için bugüne kadar 1.165 adet sipariş aldı.

DARBOĞAZDAKİ YUNANİSTANIN TELEVİZYON KANALI KAPATILIYOR


Darboğazdaki Yunanistan devlet televizyonunu kapatıyor
Yunanistan'da, mali krizle mücadele temelinde, devlet harcamalarının azaltılması amacıyla kamu kuruluşlarında başlatılan yeniden yapılanma çerçevesinde, devlet radyo-televizyonu ERT'nin en eski kanalı ERT1'in kapatılması kararlaştırıldı.
Hükümet Sözcüsü İlias Mosiyalos, devlete ait kitle iletişim araçlarının yeniden yapılandırılması planı çerçevesinde ayrıca, ERT1 ile birlikte Sine/Spor televizyonunun da kapatılacağını, 'radyotileorasi' dergisinin yayınına son verileceğini ve radyo istasyonlarının da birleştirileceğini açıkladı.
Tasarruf tedbirleri çerçevesinde, bölgesel yayın yapan 19 radyo istasyonunun birleştirilerek bunların sayısı 9'a indirilecek. Ülke çapındaki 20 vericiden 15'i de iptal edilecek. Ülke dışına yayın yapan ERT World ise yayınına devam edecek. Net TV ile kuzey Yunanistan bölgesinde yayın yapan ERT3'ün konumları ise yükseltilecek. Kapatılan ya da birleştirilen kurumlardaki personel de Net TV ile ERT3'e kaydırılacak. Kapatılan televizyon ve radyolara ait arsa ve binalar gelir sağlayacak şekilde değerlendirilecek. Hükümet, bu uygulamayla 2012 yılında 8,3 milyon Euro tasarruf etmeyi amaçlıyor. Bunun yanı sıra, ERT'nin kâr yapan bir kuruluş haline gelerek devlete vergi ödemesi için, hisseleri azaltılacak.
Hükümetin devlete ait toplu iletişim araçılarında yapmayı planladığı değişiklikler, Yunan basın kuruluşları ve muhalefet partileri tarafından tepkiyle karşılandı. Yunanistan Yazarlar Federasyonu'ndan (POESY) yapılan açıklamada, basın çalışanlarının hükümetin ERT'de yapmayı planladığı bu değişikliklere karşı olduğu belirtilerek, "Hükümetin ERT ile ilgili önlemlerinin, toplu işten çıkarılmalara ve ucuz işçiliğe yol açarak, kamuya ait serveti kâr amaçlı özel çıkarlara tahsis ettiği" ifade edildi. ATİNA AA (zaman Gazetesi)


EKONOMİ DEDİKODULARINA KANMAYIN 10 YIL İÇİN TARIM YAPIN

Dedikodulara kanmayın, 10 yıl sonrası için Borsa'ya yatırım yapın
ERCAN BAYSAL ANKARA -

Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği Başkanı Attila Köksal, piyasalarda son dönemde meydana gelen dalgalanmanın, Borsa'da uzun vadeli yatırım fırsatı oluşturduğunu söyledi. Köksal, "Her ay belirli bir miktarı geleceğiniz için bir kenara ayırın. Birikiminizin on yıl unutabileceğiniz bir kısmıyla her ay hisse senetlerine yatırım yapın." dedi.
Küresel ekonomilerde dalgalanma devam ederken, tasarruf sahiplerine Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği'nden (TSPAKB) önemli uyarılar geldi. Birlik Başkanı Attila Köksal, finans piyasalarında yaşanan dalgalanmanın uzun vadeli alım fırsatı oluşturduğu görüşünde. Yatırımcılara "Karmaşık ve riskli enstrümanlara rağbet etmeyin, tüyolara kulak asmayın ve asla kredi kullanmayın." tavsiyesinde bulunan Köksal, düzenli tasarruf çağrısında bulundu. Köksal, "Geçtiğimiz haftalarda finans piyasalarında yaşanan dalgalanmalar esnasında özellikle İMKB'de yaşanan ve muhtemelen düzelmesi zaman alacak sert düşüşün, profesyonel yatırım danışmanlığı veya portföy yönetimi hizmetlerinden yararlanamayan orta ve düşük gelir grubundaki bireysel yatırımcılar için önemli bir uzun vadeli alım fırsatı oluşturduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu. Sermaye Piyasası Kurulu tarafından denetlenen fonların zaman içerisinde değerlerinin, borsa hareketlerine bağlı olarak inip çıkabileceğini ifade eden Köksal, batmaları veya içlerindeki yatırımların yok olmasının söz konusu olmadığını dile getirdi.
SPK tarafından yatırımcılar için oluşturulan internet sitesinde tavsiyelerde bulunan Köksal, önceliğin biriktirme konusuna verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Köksal, "Ama az, ama çok, her ay mutlaka belirli bir miktarı geleceğiniz için bir kenara ayırın. Biriktirdiğiniz tutarın, sizi rahatsız etmeyecek ve en az on yıl unutabileceğiz bir kısmı ile her ay hisse senetlerine yatırım yapın." dedi. Yatırım yapmanın dışarıdan görüldüğü kadar zor bir durum olmadığını dile getiren Köksal'a göre basit stratejilerle olumlu sonuçlar almak mümkün. Yatırımın tasarruf etmekle başladığına işaret eden TSPAKB Başkanı Köksal, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin borsa endekslerinin uzun vadeli grafiklerinin incelenmesi tavsiyesinde bulundu. Köksal, "Bu grafiklere bakan karamsar kişiler, yarı dolu bir bardağın boş tarafını gördükleri gibi endeksteki aşırı dalgalanmaları görecekler ve bu borsaları 'riskli' olarak niteleyeceklerdir. Aynı bardağı dolu olarak tanımlayacak pozitif yaklaşımlı biri ise, endeksin kısa vadelerde zikzaklar yapmasına rağmen uzun vadede sürekli yükseldiğini gözlemleyecektir." ifadelerini kullandı.
Global piyasalarda yaşanan krizin Türkiye ekonomisini de olumsuz yönde etkileyebildiğini ifade eden Köksal, İMKB'deki düşüşün bu beklenti sebebiyle olduğu görüşünde. "Düşüşün ne kadar süreceğini ve nerede biteceğini kimse bilemez." diyen Köksal, düşen piyasanın kademe kademe alım yapacak yatırımcılar için en uygun piyasa olduğunun altını çizdi. Köksal şu değerlendirmeyi yaptı: "Piyasanın yönüne yönelik tahminler yapmam ama bu krizin bir gün biteceğinden ve o günden itibaren İMKB'nin tekrar yükseliş trendine gireceğinden eminim. Bu durum potansiyel yatırımcılara aylık birikimleriyle kademeli olarak yatırım yaparak hisse senedi piyasasının uzun vadeli getirilerinden yararlanmak için bir fırsat penceresi açmıştır."
Yatırımcıya tavsiyeler
Az çok demeden para biriktirin.
Dalgalanmalara her zaman hazırlıklı olmalı. Kısa vadeli tahminlere kulak asmamalı.
Yatırımları basit bir plan çerçevesinde yapın.
Hisse senedi seçmeye kalkmayın, riski yayın.

(zaman gazetesi ekonomi servisi)
Bloğumuzun yatırımcıya tavsiyesi ise:

Uzmanlara göre dalgalanmanın kazandırma garantisi sözünün olmaması

borsa ve finans bu kriz ortamında riskli olduğu için gayrimenkul ve altın haricinde yatırım yapmamaları

THY TEKNİK YERLİ UÇAK ÜRETİMİNDE KARARLI

THY Teknik, yerli uçak üretiminde kararlı,


Türk Hava Yolları (THY) Teknik, Avrupa Havacılık ve Güvenlik Ajansı (EASA) tarafından verilen Part21 DOA (EASA.21J.418) Tasarım Organizasyonu Onay Sertifikası aldı.
Şirket, tasarım organizasyon onayıyla yolcu uçaklarında kabin içi, aviyonik ve yapısal konularda minör değişiklik-bakım tasarımı gerçekleştirecek. THY Teknik Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir, önceki gün akşam düzenlenen iftar yemeğinde, global ölçekte iddialı olabilmek için sadece bakım-onarım işleriyle meşgul olmanın yeterli olmayacağını, uçak tasarımı ve üretimi de yapabilen bir yapının oluşturulması gerektiğini söyledi. Demir, Türk havacılığının önünde büyük hedefler bulunduğuna dikkat çekerek, "Artık tasarım zamanı diyoruz. Bu oldukça önemli bir aşamadır." dedi.
THY ve THY Teknik AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu da yüzde 100 yerli uçak koltuğu üretimi ile Boeing ve Airbus'ın listesine girerek tüm havayollarının potansiyel müşterisi olmayı hedeflediklerini söyledi. Çok daha hafif ve konforlu koltuk üretimi ile dünyada rekabet edecek bir model üzerinde çalışma yürüttüklerini anlatan Topçu, "Kimsenin üretmediği bir koltuk modeli üzerinde ciddi çalışma yapıyoruz. Ekonomi sınıfı için üreteceğimiz koltukların sertifikasını 1 yıl içinde alıp en geç 2 yıl içinde de uçaklarımızda kullanmayı planlıyoruz. Daha sonra da business sınıfı koltukların üretimi için çalışacağız." dedi. SHGM Genel Müdür Yardımcısı Haydar Yalçın, atılan adımların Türkiye'nin uçak üretimi konusundaki kararlılığının göstergesi olduğunu söyledi. Demir, havacılık endüstrisi alanında yan sanayi desteği bulunmadan montaj hattı kurulmasının tam manasıyla arzulanan beklentiyi karşılayamadığını bildirdi. Mevcut sanayinin, uçaklar için bir şeyler üretiyor olması gerektiğine işaret eden Demir, "Dünyanın önde gelen uçak üreticileri de, geçen yıldan itibaren Türkiye'ye heyet gönderip yerli imalatçılarımızı gezmeye başladı." şeklinde konuştu. ZAMAN GAZETESİ ekonomi servisi


Teknoloji Devi Apple 32 Bankaya Eşdeğer

Teknoloji devi Apple, 32 bankaya eşdeğer


iPhone ve iPad'in performansıyla dikkati çeken Apple'ın değeri, Euro Bölgesi'ndeki en büyük 32 bankanın toplam borsa değerine eşitlendi.
Hisse fiyatları baz alınarak yapılan hesaplamaya göre, Apple'ın şu anki değeri, krizle boğuşan Euro Bölgesi'ndeki en büyük 32 bankanın toplam değerine eşit hale geldi. Thomson Reuters verilerine göre, aralarında İspanyol bankası Santander, Fransız bankası BNP Paribas, Alman Deutsche Bank ve İtalyan Unicredit'in de bulunduğu Euro Bölgesi'nin en büyük 32 bankasının toplam piyasa değeri, geçen cuma günü kapanış rakamları itibarıyla yaklaşık 340 milyar dolar. Apple'ın hisse fiyatı bazındaki değeri de 340 milyar dolar oldu. Ağır bir borç krizinin yaşandığı Avrupa Bir-liği'nde borsalar ve özellikle bankacılık sektörü, ABD ekonomisinin resesyona gireceği ve küresel ekonomiye ilişkin artan kaygılar sebebiyle son iki hafta içinde çok önemli değer kaybı yaşadı. LONDRA AA


2002 den Sonraki Reformların Kıymetini küresel krizde anladık

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Türkiye'nin 2002'den sonra başlayan reform sürecinde aldığı mesafenin, şimdiki kriz ortamında daha iyi anlaşıldığını söyledi.
Türkiye'de 2002'den sonraki süreçte yaşananlara dikkat çeken Bali, 2008'e kadar 'uçağın otomatik pilota bağlanıp, detaya girmeden işlerin yürütüldüğü bir dönem yaşandığına işaret etti. Şimdi, otomatik pilota bağlama döneminin sınırlarına gelindiğini ifade eden Bali, artık işlerin daha iyi yapılabilmesi için her noktada manuel müdahale gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin çevresindeki ülkelerden oldukça iyi durumda olduğunu vurgulayan Bali, şöyle konuştu: "Türkiye 2002'den sonra, yani krizden sonra başlayan reform sürecinde o kadar mesafe almış ki, bu kriz konjonktüründe bunun ne kadar kıymetli bir şey olduğunu şimdi anlıyoruz. Nitekim hayata geçirdiğimiz uygulamaların çok büyük bir bölümü şu anda global dünyanın yapmaya çalıştığı, uğraştığı, çözmeye çalıştığı sorunlar halinde. Aslında dışarıda bu kadar büyük ve derin bir kriz yokken kendi krizimizi o tarihte yaşamış olmamız netice olarak hayrımıza olmuş görünüyor. Biz bunu bir fırsata çevirmeyi bilmiş olduk. Allah korusun, aynı sorun ve zaaflarla bugüne gelmiş olsaydık, zannediyorum Türkiye tam bir serbest düşmeye uğrardı." Adnan Bali, Türkiye'nin yakaladığı bu performansı, İş Bankası olarak müşteriler için daha da iyileştirmek amacıyla ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti. Bali, "Hep zor zamanlarda kıymetimizin daha iyi anlaşılacağı politikalar izledik. Bu defa da öyle oldu, böyle de olmaya devam edecek. Sadece normal dönemlerin, olağan dönemlerin değil, işi zora giren, probleme giren, ödeme niyeti olduğu halde ödeme gücünde zaaf oluşanların da hep yanında olan politikaları izleyegeldik." şeklinde konuştu. KAYSERİ AA